Uzman Erbas Sozlesmesinin Fesih Halleri

Uzman Erbaş Sözleşmesinin Fesih Halleri

Uzman Erbaş Sözleşmesinin Fesih Halleri

3269 sayılı Uzman Erbaş Kanunu‘na göre uzman erbaş deyimi “Bu Kanun hükümlerine göre istihdam edilen uzman çavuş ve uzman onbaşıları” ifade etmektedir. Bu yazımızda uzman erbaşların(uzman çavuş ve uzman onbaşı) sözleşme fesihlerine ilişkin düzenlemeleri inceleyeceğiz.

Uzman Erbaş sözleşmeleri birer “idari sözleşme” olup; bu sözleşmenin feshine  ilişkin düzenlemeleri uzman erbaşın kendi isteğiyle sözleşmeyi feshetmesi ve idare tarafından sözleşmenin feshedilmesi şeklinde iki başlık altında incelemek mümkündür.

Uzman Erbaşların Kendi İsteğiyle Sözleşmenin Sona Erdiği Haller

Uzman erbaşların kendi istekleriyle sözleşmeyi sona erdirebilecekleri haller dört maddede sıralanabilir:

1-Uzman erbaş sözleşmesinin imzalanmasından sonra ilk beş aylık intibak dönemi içerisinde ayrılmayı isteme

Başarı gösteremeyenler ve ceza alanlar
Madde 12- (Değişik: 10/2/2004-5085/7 md.)
(1) Sözleşmenin imzalanmasından sonra ilk beş aylık intibak dönemi içerisinde göreve intibak edemeyenler ile ayrılmak isteyenlerin sözleşmeleri feshedilerek, Türk Silâhlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Peşin olarak ödenen aylık ve aylık ile birlikte ödenen diğer tüm özlük haklarının çalışılmayan günlere ait kısmı geri alınır.

2-Sözleşme süresi sonunda uzman erbaş sözleşmesinin yenilenmemesi

Sözleşme süresi sonlandıktan sonra sözleşme yenilemek istemeyen uzman erbaşlara yönelik hükümler Uzman Erbaş Kanunu’nun 16. maddesinin 2. fıkrasında ve  Uzman Erbaş Yönetmeliğinin 12. maddesinde yer almaktadır.

Sözleşmenin uzatılmasında uygulanacak esaslar

Madde 12  Uzman erbaşlar, sözleşme süresinin bitiminde terhis edilirler.

3-Kadro lağvı

Özlük hakları(1)
Madde 16 – (Değişik: 10/2/2004-5085/10 md.)(Değişik dördüncü fıkra: 2/1/2017-KHK-681/64 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/64 md.) Asgari dört yıl fiili hizmetlerini, komando birliklerinde komando olarak veya kadro görev yeri sadece yüzer birliklerde bulunan sınıflarda tamamlamış olan uzman erbaşlar ile uzman erbaşların istihdam edildiği kadro görev yerinin herhangi bir nedenle kaldırılması veya bu kadrolarda uzman erbaş istihdam edilmesine gerek kalmaması durumlarında uzman erbaşlar, kuvvet komutanlıkları tarafından, ihtisas sahibi olduğu diğer birliklerdeki boş olan uzman erbaş kadro görev yerlerine atanabilirler veya başka bir sınıfta istihdam edilebilirler. Bu durumda olan uzman erbaşların ilgili kuvvet komutanlıklarının, görüşleri alındıktan sonra Milli Savunma Bakanlığı tarafından kuvvetleri değiştirilebilir. 5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen uzman erbaşlar, istihdam edildiği kadro görev yerinin herhangi bir nedenle kaldırılması veya bu kadrolarda uzman erbaş istihdam edilmesine gerek kalmaması durumlarında, kuvvet komutanlıkları tarafından sağlık niteliklerine uygun diğer birliklerdeki boş olan uzman erbaş kadro görev yerlerine atanabilir. Bu fıkra uyarınca atanan, kuvvet veya sınıf değişikliği işlemine tabi tutulan uzman erbaşlar, sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu şekilde sözleşmenin feshini isteyen uzman erbaşların istekleri kabul edilir ve bunlara bu Kanun esaslarına göre tahakkuk edecek ikramiye ödenir. (Ek cümleler:18/2/2021-7281/28 md.) Komando branşında istihdam edilen uzman erbaşlardan 40 yaşını dolduranlar istihdam edildikleri sınıfların yönetmelikte belirlenen uygun kadro görev yerlerine atanırlar. Atama işlemi 40 yaşını doldurdukları yıl içerisinde tamamlanır. Bunlardan; istihdam edildikleri branşta göreve devam etmek isteyenlerden uygun görülenler, sağlık durumlarının elverişli olduğunu her iki yılda bir alacakları sağlık kurulu raporları ile belgelemeleri halinde aynı branşta göreve devam ettirilirler.

4-Uzman erbaşlıktan astsubaylığa geçiş eğitiminde başarısızlık

Astsubaylığa geçirilme (1)
Madde 15- (Değişik: 28/5/2003-4861/13 md.)(3)Astsubay meslek yüksek okullarında veya tâbi tutulacakları temel askerlik eğitiminde başarılı olamayanlar ile kendi isteği ile ayrılanlardan, istekli olan ve uzman erbaş olmak için gerekli olan şartları kaybetmemiş olanlar, bu Kanun hükümlerine göre uzman erbaş olarak hizmete devam ettirilirler

Uzman Erbaş Kanunu’ndaki bu hükme göre astsubaylığa geçiş sürecinde eğitimde başarılı olamayan ve ya eğitimden kendi isteğiyle ayrılan  uzman erbaşların uzman erbaşlığa devam etmek için istekli olmamaları halinde  de sözleşmeleri sona ermiş olacaktır.

Uzman Erbaş Sözleşmesinin İdare Tarafından Sona Erdirilebileceği Haller

Uzman erbaş sözleşmesinin sona erdirilmesine yönelik uyuşmazlıklar çoğunlukla sözleşmenin idare tarafından sona erdirildiği hallerde ortaya çıkmaktadır. Uzman erbaş sözleşmesinin idare tarafından sona erdirilebileceği bir çok hal Uzman Erbaş Kanunu’nda ve Uzman Erbaş Yönetmeliği’nde belirtilmektedir. Ancak uygulamada sıklıkla karşılaşılan ve idare tarafından hatalı olarak uygulanıp Uzman Erbaşların mağduriyetine yol  açılabilen “Görevde Başarısız Olma” ve “Kendilerinden İstifade Edilememe” sebeplerine ilişkin ayrıntılı inceleme yapılması daha faydalı olacaktır.

Uzman Erbaş Kanunu – Başarı gösteremeyenler ve ceza alanlar
Madde 12- (Değişik: 10/2/2004-5085/7 md.)(2)Görevde başarısız olanlarla, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan veya kendilerinden istifade edilemeyeceği anlaşılan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silâhlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir.

Uzman Erbaş Yönetmeliği – Görevde başarısız olma, kendilerinden istifade edilmeme halleri ve sözleşmenin feshedilmesi sebepleri

Madde 13 — (2)Görevde başarısız olanlar ile kendisinden istifade edilemeyeceği (atış, spor, eğitim, operasyon ve istihdam edildikleri kadro görev yerlerinde ve davranışlarında askerlik mesleği değerlerini sergilemede, ikazlara rağmen istenen düzeye ulaşamayan ve aşırı derecede borçlananlardan bu durumu rapor, tutanak ve her türlü belge ile kanıtlananlar, mazeretsiz olarak bir sözleşme yılı içerisinde yedi gün ve daha uzun süre ile göreve gelmeyenler) anlaşılan, atandıkları kadro görev yerleri ile ilgili olarak üç ay ve daha uzun süreli bir kurs veya eğitime gönderilenlerden kurs veya eğitimde başarısız olan uzman erbaşların, barışta sözleşme sürelerine bakılmaksızın Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişikleri kesilir. Bunlar yedekte er kaynağına alınır.

“Görevde Başarısız Olma” ve “Kendilerinden İstifade Edilememe” Hallerine İlişkin Örnek Yargı Kararları

İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 2. İDARİ DAVA DAİRESİ E.2020/769 K.2020/1636 T.26.11.2020

“İzmir 2. İdare Mahkemesinin 05/02/2020 gün ve E:2019/694, K:2020/150 sayılı kararının; dava konusu maddi tazminat talebinin kabulü, davacının açıkta kaldığı sürelere ilişkin mahrum kaldığı 83.635,70 TL’nin 11.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesi kısmı yönünden dayandığı gerekçe usul ve hukuka uygun olup, istinaf başvurusunun kabulünü gerektiren başka bir neden de bulunmamaktadır.

Davanın, manevi tazminatın kısmen kabulüne ilişkin kısmına gelince;

Bilindiği üzere manevi tazminat, patrimuanda meydana gelen bir eksilmeyi karşılamaya yönelik bir tazmin aracı değil, manevi bir tatmin aracıdır. Manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen, duyduğu acı, elem, ıztırap, üzüntü ve sarsıntı nedeniyle yaşam zevki azalan kişiye manevi tazminat adı altında verilecek miktardır.

Bir idari işlemin yasalara ve hukuka aykırılığı kural olarak hizmet kusuru sayılmakta ise de, bir idari işlemin herhangi bir yönden yasalara ve hukuk kurallarına aykırı görülerek iptal edilmiş olması tek başına hizmet kusurunun varlığını kabule yetmediği, her aykırılığın tazminat sorumluluğuna yol açmayacağı da idare hukukunun bilinen ilkelerindendir. İdari işlemlerin iptalini gerektiren nedenlerle hizmet kusurunu doğuran nedenler arasında tam bir bağlılık ve özdeşlik de bulunmadığı, işlemin yapılması ve uygulanmasında hizmet kusuru işlenmiştir diyebilmek için saptanan hukuki sakatlığın bir dereceye kadar ağır ve önemli olması gerektiği, her idarenin işleyebileceği türden, olağan nitelikteki hukuki yanlışlık ve aykırılıkların hizmet kusuruna yol açmayacağı idare hukukunun bilinen ilkelerindendir.

Bu durumda, davacının Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanıyor olması hususu değerlendirilerek, kendisinden istifade edilemeyeceğinden bahisle sözleşmesinin feshedildiği, bu işlem hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ise de, işlemin idarece takdir yetkisini kullanırken yaptığı değerlendirme hatasından kaynaklandığı, dava konusu işlemin tesisinde idarenin haksız ve kasıtlı olarak hareket ettiğinden bahsedilemeyeceği, olayda, idareyi manevi tazminatla sorumlu tutabilecek nitelikte ve ağırlıkta bir hizmet kusuru olmadığı dikkate alındığında, davacıya manevi tazminat ödenmesi koşulları bulunmadığı ve davacının manevi tazminat talebinin tümüyle reddi gerekirken talebin kısmen kabulüne ilişkin mahkeme kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”

ANKARA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ 2. İDARİ DAVA DAİRESİ E.2020/1292 K.2020/1687 T.30.09.2020

“Dava dosyasının incelenmesinden, Kastamonu 5. Jandarma Eğitim Alay Komutanlığı’nda Uzman Erbaş Adayı olarak görev yapan davacı hakkında yaptırılan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının, ”davacının kendisinin Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nce ‘basit yaralama’ suçundan 19.11.2018 kesinleşme tarihli ve 2018/582 karar sayısıyla sanık sıfatıyla yargılandığı, 112 gün karşılığında 2.240-TL adli para cezası ile cezalandırılması, 5 yıl hükmün açıklanmasının geriye bırakılması nedeniyle denetimli serbestlik kararı verildiği, babasının 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı, FETÖ/PDY terör örgütüne müzahir iken KHK ile kapatılan Bank…….’da 2013 yılında 0-TL, 2014 yılında 15.044,03-TL arttıran hesabının bulunduğu, Denizli İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nün 2016/31406 Hazırlık Soruşturma Sayılı dosyasına istinaden hakkında FETÖ/PDY terör örgütüne üye olma suçu ile ilgili adli işlem yapıldığı”ndan bahisle Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Değerlendirme Kurulunca ”olumsuz” kabul edilerek sözleşmesinin feshedildiği anlaşılmıştır.

Uyuşmazlıkta, dava dosyasında yer alan bilgi ve belgelerden, davacının güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açan hususlardan babasına ilişkin olarak yapılan incelemede, 672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılan davacının babasının ”Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan yargılandığı davada, Denizli 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 15.01.2019 tarihli ve E:2017/18, K:2019/4 sayılı kararıyla Beraat ettiği, Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu kararıyla da babasının başvurusunun kabul edildiği, davacının ”Basit Yaralama Suçu”ndan yargılanarak 112 gün karşılığında 2.240-TL adli para cezası ile cezalandırılması, 5 yıl hükmün açıklanmasının geriye bırakılmasına ve 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin Afyonkarahisar 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2018/430, K:2018/582 sayılı kararının ise tek başına davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının olumsuz olmasına yol açmayacağı sonucuna ulaşıldığından, kendisi ve ailesi hakkında güvenlik soruşturmasının olumsuz sonuçlanmasına yol açacak başkaca bir tespit bulunmayan davacının güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının belirtilen sebeplerle olumsuz kabul edilerek, sözleşmesinin feshine ilişkin işlemde ve bu işleme karşı açılan davayı reddeden İdare Mahkemesi kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.”

ERZURUM BÖLGE İDARİ MAHKEMESİ 1. İDARİ DAVA DAİRESİ E.2020/1421 K.2020/332 T.16.07.2020

“Dava dosyasının incelenmesinden; ………/…… … Hudut Tugay Komutanlığında sözleşmeli piyade uzman onbaşı olarak görev yapan davacının, 26/07/2016 tarihinde ……. Kışla Nizamiyesinde saat 10:10 sularında nizamiyeden giriş yapan Suriyeli mültecilerin aranması ve ……. Jandarma Karakol Komutanlığına sevkleri sırasında üç bayana ”Sarkıntılık Yapmak Suretiyle Cinsel Saldırı ve Cinsel Taciz” suçlarından soruşturma başlatıldığı, bu olaydan dolayı davacı hakkında Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 07/11/2016 tarih ve Soruşturma No:2016/615 ve 2016/179 Sayılı iddianamenin düzenlendiği, Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesi’nin E:2016/224 Sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, bu bilgilerin Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 20/01/2017 tarihli yazısıyla ….  … Hudut Tugay Komutanlığı’na bildirildiği, Kara Kuvvetleri Komutanlığı 34. Hudut Tugay Komutanlığı’nın 23/01/2017 tarih ve Per:77085172-1930-177778-17/Özd. Ks. Sayılı işlemiyle davacının sözleşmesinin feshedilmesi üzerine, davacı tarafından bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

Olayda, Ş. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 01/11/2019 gün ve E:2016/224, K:2019/257 Sayılı kararı ile davacının üzerine atılı suçu işlediğine dair mahkumiyete yeter, her türlü şüpheden uzak, somut, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden beraatine karar verildiği, bu karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu ve UYAP’ta yapılan sorgulamada hakkında başkaca bir adli soruşturma ve kovuşturmanın bulunmadığı görülmüştür.

Bu durumda, davacının beraat etmiş olduğu hususu dikkate alındığında, davacının sözleşmesinin feshedilebilmesi için 3269 Sayılı Kanun’un 12. maddesinde yer alan fesih sebeplerinin gerçekleşmediği ve fesih sebepleri konusunda mevzuat tarafından idareye takdir hakkı tanınmadığı hususu açık olduğundan, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata uygunluk bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.”

Örnek yargı kararlarından da anlaşılacağı üzere uzman erbaş sözleşmesinin idare tarafından feshedildiği durumlarda mevzuatta açıkça belirtilen şartlara uygun işlem tesis edilmemesi sebebiyle hukuka aykırı durumlar ortaya çıkmaktadır.  Uzman erbaş sözleşmesi haksız olarak feshedilen uzman erbaşlar sözleşme feshine ilişkin işlemin iptalini idari yargı mercilerinden talep ederek mağduriyetlerinin giderilmesini isteyebilirler. Uzman erbaş sözleşme feshine ilişkin uyuşmazlıklarla alakalı bilgi ve danışmanlık almak istiyorsanız buraya tıklayarak iletişim bilgilerimizi görüntüleyebilirsiniz.

Hakkında AGHukuk

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir